Medeni kanunda boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak düzenlenmiştir. Boşanmanın özel sebepleri zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır. Boşanmanın özel sebeplerine dayanmayan, evliliğin genel olarak eşler için çekilmez bir hal aldığı durumda genel boşanma sebeplerinden söz edilir. Zina özel boşanma sebeplerinden olup kanunda özel olarak düzenlenmiştir.  

Öğreti ve yargı kararlarında zina; eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken, karşı cinsten biri ile isteyerek cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanmıştır. Zina sebebiyle boşanma davası mutlak ve özel boşanma sebebi olup ortak hayatın eşler için çekilmez bir hale gelip gelmediğinin araştırılmasına gerek yoktur. Zina olgusunun ispatlanması boşanma için yeterlidir. Zinanın mutlak boşanma sebebi sayılmasının nedenlerinden biri eşlerin birbirlerine karşı olan sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesidir. Sadakat yükümlülüğü ölçüt olarak alındığına göre eşcinsel birlikteliklerde zina sayılmalı ve zina sebebiyle boşanma kararı verilmelidir. Ancak yargı kararlarında bu durumda zina sebebiyle değil haysiyetsiz hayat sürme ya da evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleriyle boşanma davası açılabileceği yönünde kararlar verilmektedir.  

Zinanın eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken, karşı cinsten biri ile isteyerek cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlandığını belirtmiştik. Bu nedenle cinsel saldırı gibi zorla birliktelik durumlarında eşin kusurlu olduğundan söz edilemeyeceğinden zina sebebine dayanarak boşanma davası açılamaz.

ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMADA SÜRE

Zina sebebiyle boşanma davası eşlerden birinin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zinayı öğrenen eş 6 ay içinde zina sebebiyle boşanma davası açmalıdır. Zinayı daha sonra öğrenen eşin 5 yıllık süre geçmeden açması gerekir. Bu nedenle 5 yıldan sonra öğrenildiği taktirde zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Ayrıca bu süreler zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süre olup hakim tarafından resen dikkate alınır.

ZİNANIN İSPATLANMASI

Eşin başka biriyle birlikte olması hukuka aykırı delil olmadıkça her türlü delille ispatlanabilir.  Zina olgusu için eşlerden birinin başka biriyle cinsel birliktelik yaşaması gerekir. Bu nedenle sarılma, öpüşme, dokunma gibi eylemler zinanın varlığı için yeterli değildir. Bu durumda eşler dilerse evlilik birliğinin temelinden sarsılması, sadakatsizlik gerekçeleriyle boşanma davası açabilirler. Taraflar dilerse sadece zina sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi zina ile birlikte genel sebeplere dayanarak boşanma davası da açabilirler. Bu durumda mahkeme tarafından zina olgusunun ispatlandığı kabul edilirse öncelikle zina sebebiyle, zinanın ispatlanamadığı kanaatine varılırsa ve şartları oluşmuşsa genel sebeplere göre boşanma kararı verilebilir.

• Tanık beyanları
• Telefon konuşmaları ya da mesajlar
• Ses kayıtları
• Sosyal medya paylaşımları
• Whatsapp mesajları
• Beraber kaldıklarına ilişkin deliller
• Güvenlik kamerası kayıtları
• Fotoğraf ya da video
• Otel kayıtları
• Kolluk ya da savcılık nezdinde alınan zinanın gerçekleştiğine dair ifadeler
• Banka kayıtları ve kredi kartı ekstreleri
• Evlilik dışı ilişkiden doğmuş çocuklar
• Düzenli olarak yapılan telefon görüşmeleri

Yukarıda sayılan deliller ya da her türlü delille zina olgusu ispatlanabilir. Örneğin eşlerden birinin başka biriyle otelde kalması durumunda otel kayıtları, kredi kartı ekstresi gibi deliller zina nedeniyle açılan boşanma davasında delil olarak kullanılabilir.

ZİNAYI AFFEDEN EŞ SONRADAN BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR Mİ?

Kanunda açıkça affeden tarafın dava hakkı yoktur denilmekle eşin affetmesi durumunda dava hakkını kaybedeceğini düzenlemiştir. Zinadan sonra eşlerin birlikte yaşamaya devam etmesi, sözlü ya da yazılı olarak affedildiğinin söylenmesi ya da sergilenen davranışlardan affedildiğinin anlaşılması durumunda aldatılan eş zina sebebine dayanarak boşanma davası açamaz.

Her ne kadar affeden eşin dava hakkı ortadan kalksa da sonrasında aldatan eşin tekrardan başkasıyla birlikte olması, birlikte yaşamaya devam etmesi durumlarında aldatılan eş zina sebebine dayanarak yeniden boşanma davası açabilir. Zira bu durumda affeden eş affettiği eylem nedeniyle değil sonradan gelişen olaylara dayanarak boşanma davası açmaktadır.

ZİNA SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASI

TMK 174. Maddesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Maddi tazminat isteyen eşin kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekmektedir.

Bu nedenle zina sebebiyle boşanma davası açan eş diğer taraftan maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Tazminatın miktarı belirlenirken kusur oranı, tarafların mali ve içtimai durumu, maddi manevi zararın ağırlığı gibi hususlar göz önüne alınır.